TARİHİ CAMİDEKİ ‘AYDINLATMA SİSTEMİ’ ÜZERİNE TARTIŞMA
ÜSKÜDAR’da bulunan 263 yıllık Ayazma Camii’nin dış cephesine kurulan aydınlatma sistemi tartışma yarattı. Aydınlatma ekipmanlarının etrafındaki kablo ve plastik boruların çevre kirliliğine neden olduğu belirtildi. Beykent Üniversitesi Mimari Onarım Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Buket Akçay İtimat, “Caminin dış cephesinde aydınlatma amaçlı pencere önlerinde U şeklinde plastik borular olduğunu görüyoruz. Muhtemelen o aydınlatma için bunların içinden elektrik boruları geçiyor, o yüzden orada ışık var. Burada çok açık bir çelişki var. Müdahale anlamında bir yanlışlık var” dedi. Görüşmelere ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden herhangi bir açıklama yapılmadı.
Üsküdar’daki onarımın ardından 2022 Ağustos’ta ibadete açılan 263 yıllık Ayazma Camii’nin dış cephesindeki aydınlatma ekipmanları için kablo ve plastik borular tartışma yarattı. Caminin pencere ve duvarlarına vidalarla monte edilen plastik boruların binanın büyük bölümünde yer aldığı görüldü. Beykent Üniversitesi Mimari Onarım Programı Dr. Öğr. Gör. Buket Akçay İtimat, sosyal medyada ve mahalleli arasında da tartışma konusu olan aydınlatma ekipmanlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“ESTETİK DURUMDA, MÜDAHALE AÇISINDAN HATA VAR”
Öğretim Üyesi Buket Akçay İtimat, ‘Caminin dış cephesindeki pencere önlerinde aydınlatma amaçlı U şeklinde plastik borular kullanıldığını görüyoruz. Muhtemelen o aydınlatma için elektrik borularını içlerinden geçirdiler. Burada çok net bir muhalefet var. Biz savunma uzmanları, arkeologlar, sanat tarihçileri, yoldan geçenler fark etsek de hem estetik açıdan karşıt bir durum hem de müdahale açısından bir eksiklik var. Genel olarak tarihi yapıların aydınlatmasında en az müdahale unsurunu benimsiyoruz. Yani yapının dış görünümüne ve estetik durumuna minimum etkide bulunmak istiyoruz ve eklemelerimizin olabildiğince görünmez olmasını istiyoruz ama burada açıkça görülüyor. Binanın kimliğinden ve donanımından alışılmışın dışında plastik borular geçirildi” dedi.
‘BİNANIN GENEL CEPHELERİNİ AYDINLATMAK YETERLİ OLUR’
Güven, ‘Normalde özellikle bu tip Osmanlı yapılarında tüm cepheyi aydınlatma tarafına gidiyoruz. Artık yapının cephesinde özel bir yapı elemanı ya da bir dekorasyon, bir süsleme ya da heykel varsa ayrı ayrı aydınlatma ile bir vurgu yapılabilir. Ancak Osmanlı yapılarında şahsi heykel bulunmaz ve diğer süslemeler yapının içinde ağırdır. Bu nedenle ne bu bina özelinde ne de genel olarak dış cepheye özel bir vurgu yapılmasına gerek yoktur. Binanın genel cephelerinin aydınlatılması yeterli olacaktır” dedi.
‘İNŞALLAH EN KISA SÜREDE GEREKEN GİBİ YAPILACAKTIR’
‘Dünyada ve Türkiye’de doğru uygulamalar var. “Gece aydınlatması özellikle ilgi çekici tarihi yapılarda ve çekici kültürel mirasta çok önemli” ifadelerini kullanan İtimat, “Roma’da çok güzel örnekleri var. Kolezyum aydınlatması, Tirevi Çeşmesi aydınlatması. dışarıdan gezilip görülebilen, hem yapıya zarar vermeden hem de turizm açısından çekici hale getirilebilen bir form. Üsküdar Ayazma Camii’ne baktığımızda ilk yaklaşımımız tabii ki turizm değil ama sonuçta Burada değerli bir kültürel mirasla uğraştığımızı da unutmamak gerekiyor.”Aydınlatmada gereksiz vurgular yapmadan bütüncül bir şekilde binayı aydınlatmayı tercih edebiliriz. Diyelim ki bu montajın kimler tarafından ve ne durumda yapıldığının bir an önce öğrenilip bir an önce olması gereken hale getirilmesini temenni ediyorum.” dedi.
“GÖRDÜĞÜMÜZ GİBİ BAZI EKSİK YERLER VAR”
Mahalle sakini Mert Ali Metiner, ‘Gerçekten iyi durumda, restorasyondan memnunum. Kablolar gizli olsa daha iyi olur ama değişmeseler de benim için sorun yok, memnunum. Etrafta aydınlatma var ama caminin içinde olup olmadığından emin değilim. Çok kötü bir görüntü, yani inanılmaz çirkin, tasvip etmiyoruz.” Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün restorasyonla ilgili yaptığı paylaşım sosyal medyada da tartışma yarattı.